Geçen yazımda bolca film yorumu yapacağım konusunda ufak bir bilgilendirme yapmıştım. Bu film yorumlama işlemine ilk olarak Yavuz Bingöl ve Hülya Avşar başta olmak üzere bir çok ünlü oyuncunun yer aldığı 72. Koğuş filmiyle başlamak istiyorum. Aslında bu filmden önce Akıl Oyunları’nı tekrardan izlemiştim ama yazmaya fırsat bulamadan bu filmide izlemiş bulundum.
Filmin içeriğine girmeden önce belirtmek istediğim 1-2 nokta var. Film Orhan Kemal’in aynı ismi taşıyan romanında uyarlanmış. Filmi izledikten sonra ne kadar güzel bir kitabı okumadığımı düşündüm. Film hoşuma gitti anlayacağınız. Türk filmlerini son dönemlerde daha fazla izlemeye başlasamda hala kendini yönetmen zanneden onlarca insan olduğundan dolayı yeterince izlemiyorum. Arada böyle güzel filmleri de kaçırabiliyorum haliyle. Ama olsun. Dandirik filmlerle vakit kaybetmektense böylesi iyidir.
Film 1940 senesi civarında hapishanede yatan bir kaç kişi etrafında dönüyor. Başrol oyuncularımız tahmin ettiğiniz üzere Yavuz Bingöl ve Hülya Avşar. Yavuz Bingöl filmin ana karakteri olan Ahmet Kaptan rolünde. Hülya Avşar ise bayanlar koğuşuna sonradan gelen Fatma rolünde. Aslında film boyunca ikisi hiç konuşmuyorlar ancak ortada bir aşk var. Ahmet kaptan ilk kez hapishaneye getirildiği sırada gördüğü Fatma’ya 2. kez karşılaştığında aşık olur ve hapishanenin getir götür işlerini yapan eleman tarafından kandırılıyor. Ahmet kaptan bu kandırılma sürecinde aşkından divane olurken aşkının karşılıksız olduğunu öğrendikten sonra deliriyor. Fatma ise yeni geldiği koğuşun bozuk düzeni içerisinde kendisine bir yer edinmeye çalışıyor. Ben burada 2 ana karakterimizin 2 farklı hikayesini yazmış olsamda bilmelisiniz ki bu 2 hikaye hakkında fikir sahibi olmak filmi bilmek için yetmiyor. Mutlaka izleyip görmeniz gereken bir film bence. Hatta ben yapmadım ama siz belki izlemeden önce kitabıda okuyabilirsiniz.